QNB Türkiye “QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları” kapsamında Antalya’da reel sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman ve QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan’ın katılımıyla düzenlenen panelde, dijitalleşmenin hızlandığı çağda yeni finansman ihtiyaçları ile yeşil dönüşümün ticaret üzerindeki etkileri ele alındı.
QNB Türkiye’nin reel sektör temsilcilerini bir araya getirdiği “QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları”nın 18’incisi Antalya’da gerçekleştirildi. Panelde; dijitalleşme, değişen finansman ihtiyaçları, yeşil dönüşümün ticaret üzerindeki etkileri ve güncel ekonomik gelişmeler ele alındı. Reel sektör temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı güncel eğilimler değerlendirilerek ticaretteki bu dönüşümün iş dünyasına etkilerine dair görüşler paylaşıldı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman paneldeki konuşmasında dijitalleşmenin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Antalya, Türkiye ekonomisinin en güçlü lokomotiflerinden biri. Turizm, tarım, sanayi ve ticareti aynı anda büyütebilen nadir şehirlerdeniz. ‘Bacasız sanayi’ dediğimiz turizm sektörünün ağırlığı oldukça yüksek. Bugün dünyada havayolu ile doğrudan en çok ziyaretçi alan şehirler arasında yer alıyoruz. 250 milyonun üzerindeki konaklama ve yüksek ortalama kalış süresiyle Türkiye’nin turizm gelirlerinin önemli bir bölümünü Antalya sağlıyor. Biz gelen turist sayısından çok, kişi başına elde edilen gelire ve ziyaretçinin şehirde geçirdiği süreye odaklanıyoruz. Ziyaretçi adedi artışı olmadan gelir artışı sağlayabilen bir kentiz ve stratejilerimizi bunun üzerine kuruyoruz.
Antalya’nın yaklaşık 17 milyar dolarlık turizm ihracatının yanında yaklaşık 500 milyon dolarlık sanayi ihracatı var. Ayrıca Ticaret ve Sanayi Odamıza kayıtlı 2 bin 200 bilişim firmamız bulunuyor. Turizm teknolojileri ihraç eden, bireysel seyahat planlamasını dijitalleştiren güçlü bir ekosistem oluşturduk. Tanıtım ve pazarlamadan satış modellerine kadar her aşamada dijitalleşme, işimizi kolaylaştıran ve maliyetleri azaltan önemli bir unsur haline geldi.
Ancak tüm bu başarıya rağmen finansal sürdürülebilirlik kritik. Tarımda ise örtü altı üretimde Türkiye’nin yaklaşık yüzde 50’sini karşılayan bir kent olarak daha güçlü destek mekanizmalarına ihtiyaç duyuyoruz.
Antalya’nın potansiyeli çok yüksek; doğru finansman, dijitalleşme ve stratejik planlama ile bu potansiyeli tüm Türkiye ekonomisine yayılan daha güçlü bir değere dönüştürebiliriz.”
Ömür Tan: “Uluslararası ticarette rekabet etmek isteyen işletmeler için yeşil dönüşüm artık kaçınılmaz”
Panelde konuşan QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, şu ifadeleri kullandı:
“Antalya’da reel sektörün önde gelen temsilcileriyle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Saha ziyaretlerimizde turizm, sanayi ve tarım başta olmak üzere pek çok alanda son derece verimli sohbetler gerçekleştirdik. 2017’den bu yana düzenlediğimiz QNB Dijital Köprü Anadolu Buluşmaları’nın 18’incisini burada yapmak, bölgenin potansiyelini ve dinamizmini bir kez daha yakından görmemizi sağladı.
Bu buluşmaların felsefesi bankamızın DNA’sıyla tamamen örtüşüyor: müşterilerimizi anlamak, dinlemek ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmek. 17 milyon kişinin üzerinde turist ağırlayan Antalya bizim için çok değerli; ancak şehrin yalnızca turizmde değil, tarımda, ticarette, teknolojide ve sanayide de büyük fırsatlar barındırdığını görüyoruz. Bu entegre ekonomik model, Türkiye’nin geleceğinde kritik bir rol oynuyor.
Sektör temsilcilerimizin taleplerini dinlediğimizde üç ana başlık öne çıkıyor: finansman, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik. Dijitalleşme, özellikle satışın zorlaştığı dönemlerde maliyet avantajı sağlayarak işletmelerin nakit akışlarını daha etkin yönetilmesine imkân tanıyor. QNB Dijital Köprü, Türkiye’nin en büyük Kobi platformlarından biri olarak, sunduğu çok çeşitli ürün ve hizmetlerle firmaların dijital dönüşüm yolcuklarında ihtiyaç duydukları kaynaklara erişimi kolaylaştırıyor.
Sürdürülebilirlik ise artık sadece çevreyi koruma ya da bir imaj meselesi değil; doğrudan maliyet ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir unsur. İhracatımızın büyük bölümü Avrupa’ya yapılıyor ve uluslararası ticarette belirlenen karbon sınırlamalarının dışında kalma, rekabet edememek anlamına geliyor. Bu nedenle teknolojiye yatırım yapmak ve karbon ayak izini azaltmak zorundayız. Biz de bu çerçevede mavi tahvil, sürdürülebilir kredi ürünleri ve karbon azaltımındaki iyileşmeye göre faizi düşen yeşil kredi gibi ürünlerle firmalarımızı destekliyoruz.
Bugün proje finansmanı kredilerimizin yaklaşık yüzde 37’si sürdürülebilir kaynaklardan oluşuyor ve toptan fonlama kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 30’unu sürdürülebilirlik taahhütlü kaynaklardan sağlıyoruz. Bu güçlü kaynak yapısı, firmalarımızın yeşil dönüşümünü destekleme kararlılığımızı pekiştiriyor. Önümüzdeki dönemde küresel rekabette geri kalmamak için bu dönüşümün vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz.
QNB Türkiye olarak her zaman olduğu gibi iş insanlarımızın yanında olmaya ve Türkiye ekonomisini bütün gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı



