Millî Eğitim Bakanlığı himayelerinde bu yıl altıncısı düzenlenen Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi ve Fuarı (TETZ 2025), yapay zekâ ve eğitim teknolojileri alanında Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen paydaşlarını İstanbul’da buluşturdu.
Zirvenin bu yılki ana teması “Yapay Zekâ ve Eğitim” olurken, etkinliğin son gününde teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinden Apple Siri Kurucusu Luc Julia konuşmacı olarak yer aldı.
“Yapay Zekâ Çağında Bağlantılı Öğrenme” başlıklı panelde konuşan Luc Julia, Siri’yi 1997 yılında bir yardımcı araç olarak geliştirdiklerini söyledi.
Luc Julia, “1998’de Google ortaya çıktı ama biz Siri’yi ondan önce geliştirdik. Anahtar kelimeler üzerinden çalışıyorduk. Sonra sesli konuşmanın geri geldiğini gördük. SMS’in sınırları içinde kalmak zorunda değildik artık. Öncelikle son üç yılda yaşananlara bakalım. İlginçtir ki üretken yapay zekâyı (ÜYZ) kullanıyoruz. ÜYZ, teknolojiyi kullanma biçimimizi inanılmaz bir şekilde değiştirdi. Bir komut giriyorsunuz ve doğal dil üzerinden bir konuşma gerçekleşiyor. Siri’den, 90’lardan 2020’ye kadar, bu teknolojileri kullanmak için uzman olmanız gerekiyordu. Ama son üç yıldır yalnızca bir komut girmeniz yeterli. Kendinizi ifade edip doğal bir şekilde etkileşim kurabiliyorsunuz. Bu da herkese ciddi bir güç veriyor.” dedi.
“Yapay zekânın empati özelliği yok”
Empatinin yapay zekânın yapabileceği bir şey olmadığını vurgulayan Luc Julia, “Yapay zekâ hissetmez. Empati, insana özgüdür. Bizim idrak edemeyeceğimiz bazı şeyler vardır ama empati bunlardan biri değil; o sadece insanda vardır. Bu insani dokunuşu yapay zekâ sağlayamaz. 150-200 yıl önce filozoflar, ‘Öğrenmeniz gereken bir bilgi var, bir de başka bir şey var’ derlerdi. Bu ‘başka şey’ içten gelen, sezgisel bir şeydir. Makinelere bilgiyi öğretebiliriz ama içsel kısmı öğretemeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Türkler kendi yapay zekâ teknolojisini geliştirmeli”
Luc Julia, bugün yapay zekâ ve geliştirilen modeller hakkında bilinmesi gereken bazı şeyler olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay zekâ bugün küçük bir Amerikalı çocuk gibi yanıt veriyor. Ama ben yapay zekânın bir Afrikalı, Fransız ya da Türk çocuk gibi de yanıt verebilmesini istiyorum. Çünkü yapay zekânın verdiği yanıtlarda kültür farkı vardır. Türkler kendi yapay zekâ teknolojisini geliştirmelidir. Kültürlerin farklı olduğunu unutmamalıyız.”
“Öğrenciler, yanlışları düzeltecek adımlar atabilir”
Öğretmenlerin yapay zekâdan korktuklarından bahseden Luc Julia, şunları kaydetti:
“Çünkü çocukların bunu daha fazla kullanacağını düşünüyorlar. Oysa çocukların yapay zekâyı deneyimlemeden kullanamayacaklarını sanıyorlar. Bu aslında öğretmenlerin, çocuklardan daha fazla bildiklerini gösteriyor. Bazı ülkelerde okullarda yapay zekâ araçlarının kullanımının yasaklanması bence çok saçma. Evet, bazen bu araçlar yanlış olabilir ama öğrenciler bu yanlışları düzeltecek adımlar atabilir. Araçları kendi öğretim yöntemlerinizle birleştirmeniz gerekir. Bu araçların en güzel yanı, komutlar sayesinde çok kolay kullanılabilir olmaları. Bu işin güzel tarafı. Ama yine de verdikleri cevapları farklı araçlarla karşılaştırmalıyız. Her birinin bir felsefesi vardır ve bunu insanlara göstermek gerekir. İnsanlar yapay zekâyı görünce artık öğrenmemize gerek olmadığını düşünüyor, bence bu yanlış. Bu yüzden yetkinlik kazanmamız şart. Yapay zekâ bize yardımcı olacak bir araçtır. Ama işin temel bilgisini bizim öğrenmemiz gerekir.”
Küresel yapay zekâ liderleri İstanbul’da buluştu
20 Haziran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla resmi açılış gerçekleştirilen zirvede, dünyanın önde gelen yapay zekâ uzmanları, teknoloji liderleri ve eğitim girişimcileri katılımcılarla buluştu. Zirvede; OpenAI eski GTM Başkanı Zack Kass, Shazam Kurucusu Chris Barton, Skype Kurucusu Jonas Kjellberg ve Apple Siri’nin Kurucusu Luc Julia gibi isimler, yapay zekânın eğitime etkilerini değerlendirdi. Ayrıca yerli ve yabancı akademisyenler ve eğitim girişimcileri panellerde bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
Etkinlik, 20 farklı ülkeden eğitim bakanlıkları temsilcilerinin katılımıyla, eğitimin geleceğine dair küresel ölçekte stratejik bir diyalog ortamı da sundu.
100’den fazla teknoloji şirketi, 80 panel
Zirveyle eş zamanlı düzenlenen fuarda, 100’ün üzerinde yerli ve yabancı teknoloji firması stant açarken, yaklaşık 80 panel ve oturum gerçekleştirildi. Fuar kapsamında, kuluçka merkezlerinde geliştirilen yenilikçi eğitim çözümleri yatırımcılarla buluşturuluyor ve girişimcilik oturumları ve deneyim alanları ile katılımcılara etkileşimli bir deneyim sunuldu. Fuar alanının temel amaçlarından biri de yerli ve millî eğitim teknolojisi şirketlerini uluslararası platformlarla buluşturmak, girişimlerin küresel pazara açılımını desteklemek olarak belirlendi.
Bu yıl ilk kez sanat ile yapay zekâyı buluşturan özel bir bölüm de ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Dünyada ilk kez yapay zekâ ile üretilmiş bir müzik aleti, zirvede sergilenerek teknoloji ile sanatın kesişim noktasına dikkat çekildi.
“Öğretmenler Sahnesi” eğitimde dönüşüm hikayelerini ele aldı
Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2025’in öne çıkan bölümlerinden biri olan “Öğretmenler Sahnesi” ise öğretmenlerin sınıf içindeki yenilikçi uygulamalarını sahneye taşıyarak, eğitimde dönüşümün ilham verici örneklerine ev sahipliği yaptı.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın öncülüğünde; Özel Okullar Birliği, TÜBİTAK, teknoparklar ve üniversitelerin katkılarıyla gerçekleşen TETZ 2025, yapay zekâyı merkezine alan uluslararası bir eğitim teknolojileri etkinliği olarak Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını ve küresel vizyonunu güçlü bir şekilde yansıtmayı hedefliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
